1872 yılında Anadolu’nun bereketli topraklarında, büyük dedemizin taş değirmende susam öğütmeye başlamasıyla Tahincizade’nin hikayesi başladı. O günden bu yana her kuşak, aynı özveri ve aynı doğallıkla bu geleneği sürdürdü. Sentetik katkılardan, koruyuculardan ve rafine içeriklerden daima uzak durduk. Bizim için önemli olan sadece tahin üretmek değil, bir kültürü yaşatmak oldu.
Günümüzde hâlâ atalarımızdan miras kalan taş değirmen yöntemi ile çalışıyor; %100 yerli ve ilaçsız susamları tazeliğini kaybetmeden işliyoruz. Kimyasal kullanılmadan, yalnızca zaman ve sabırla öğütülen susamlar, gerçek tahine dönüşüyor. Her kavanozda Anadolu’nun özünü, doğallığını ve şifasını sunuyoruz.
Piyasada rastlanan çoğu tahinin aksine, Tahincizade ürünlerinde hiçbir katkı maddesi, renklendirici, rafine yağ veya koruyucu bulunmaz. Çünkü biz, yalnızca besin değil; geçmişin izini, Anadolu’nun kokusunu ve sağlığın özünü sunuyoruz.